Suskunlar
Yazar:İhsan Oktay Anar
Arka Kapak
Eflâtun rengi hayaller kuran bir "suskun"un sözleridir, bu roman.
İşittiğini gören, gördüğünü dinleyen, dinlediğini sessizliğin büyüsüyle
sırlayan ve tüm bunların görkemini hikâye eden bir adamın
alçakgönüllü dünyasına misafir olacaksınız, satırlar akıp giderken. O
ise, muzip bir tebessümle size eşlik edecek, sessizce... Sayfaları birer
birer tüketirken, benzersiz erguvanî düşlerin "gerçekliği"nde semâ
edeceksiniz ve bu düşlerden âdeta başınız dönecek. Hayat kadar gerçek,
düş kadar inanılmaz bu dünyanın tüm kahramanlarının seslerini duyacak,
nefeslerini hissedeceksiniz. Çünkü Suskunlar, sessizliğin olduğu kadar,
seslerin ve sözlerin, yani musikînin romanıdır. Sonsuzluğun derin
sessizliğinin "nefesini üfleyen" ve ona "can veren" bir adamın
hayallerinin ete kemiğe bürünmüş kahramanları, en az sizler kadar
gerçektir; ya da siz, en az onlar kadar bir düş ürünü... Bağdasar,
Kirkor, Dâvut, Kalın Musa, İbrahim Dede Efendi, Rafael, Tağut, Veysel
Bey ve diğerleri...
Onlar, sessizliğin evreninden İhsan Oktay
Anar'ın düş dünyasına duhûl ederek suskunluklarını bozmuşlardır. Bir
meczûp aşkı tattı, bir âşıksa aşkına şarkılar yazıp ruhunu maviyle
bezedi; diğeri, kaybolduğu dünyada bir sesin peşine düşerek kendini
buldu. Nevâ, belki de, herkesin âşık olduğu bir kadının pür hayâliydi.
Hayâlet avcısı, kendi ruhunu yakalamaya çalıştı. Zâhir ve Bâtın ise,
zıtlıkların muhteşem birliğinde denge bulan iki ayrı gücün cisimleşmiş
hâliydi. Suskunlar'ı okuduktan sonra aynaya bakmak, yansıyan aksinizde
gerçeği görmek, gördüğünüzü işitmek ve duyduklarınızla sağırlaşıp susmak
isteyeceksiniz. Sayfalar tükenip bittiğinde, kim bilir, belki de
"suskunlar"dan biri olacaksınız…
İletişim Yayıncılık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder